Yetki Sözleşmesi

Yetki sözleşmeleri hemen hemen herkesin hayatında çokça karşılaştığı ancak genellikle dikkat edilmeyen metinlerden ibarettir. İmzalamış olduğunuz bir sözleşme, kambiyo senedi vb. evraklardaki yetki şartlarına dikkat etmek ve bunları doğru değerlendirebilmek sizi gereksiz zaman ve maddiyat kaybından kurtaracak derecede önemlidir. Yetki sözleşmelerini anlayabilmek için öncelikle ''Yetki'' kavramını kısaca bilmek gerekir. Hukukta yetki kavramı en kaba tabiriyle bir hukuki uyuşmazlığın hangi yerdeki hukuki merci önünde çözübileceğini anlatan bir kavramdır. Bu kavramı daha da basitleştirecek olur isek yetki davanın, icra takibinin vb. hangi il, ilçedeki adliyede veya hangi mercii önünde görüleceğini belirtir. Yetki ile ilgili usul kanunları ve diğer kanunlarımızda her hukuki uyuşmazlık hakkında özel ve genel yetki kuralları öngörülmüştür. Hem zaman kaybı hem de maddi kayıplar yaşamamak, bunlarla birlikte olumsuz hukuki neticelerle karşılaşmamak için hukuki uyuşmazlığın yer yönünden yetkili mercii önünde görülmesi elzemdir.

Yetki sözleşmeleri ise bir hukuki ilişkinin taraflarına, doğmuş veya ileride aralarında doğabilecek bir hukuki uyuşmazlık için yetkili mahkemeyi belirleme imkanı sağlayan sözleşmelerdir. Yetki sözleşmesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

''Yetki sözleşmesi

MADDE 17- (1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.''

Yasa maddesinin açık metninden de görülebileceği üzere yetki sözleşmeleri ile taraflar aralarında doğmuş veya doğabilecek hukuki uyuşmazlıklar hakkında istedikleri mahkemeleri yetkili kılabilirler. Peki yetki sözleşmesi yapmak bize ne gibi avantajlar veya dezavantajlar doğurur? Yetki sözleşmesi yapmak defaatle bahsedildiği üzere öncelikle size zaman ve maddi kazanç sağlar. Şöyle ki örneğin Isparta ilinde ikamet etmenize rağmen hukuki uyuşmazlığınızda Antalya mahkemelerinin yetkili olması her duruşma için Antalya'ya gitmek, işlemlerin Antalya'da yapılması vb. gibi bir çok külfet doğuracaktır. Bu noktada yasal şartlar müsaitse bir yetki sözleşmesi ile Isparta mahkemelerini yetkili kılmak avantajlı olacaktır. Tam tersini düşünür isek imzaladığınız bir sözleşmede karşı tarafın istediği yer mahkemelerinin yetkili kılınması size aynı ölçüde dezavantajlar yaratabilecektir.

Yetki sözleşmeleri veya yetki şartları günümüzde artık yasal koşullarına dikkat edilmeden, hemen hemen her sözleşmeye eklenen bir konuma gelmiştir. Basit bir kira sözleşmesinde, abonelik sözleşmelerinde, kambiyo senetlerinde, satış sözleşmelerinde vb. bir çok hukuki ilişkide çoğunlukla ''Her türlü uyuşmazlığın çözümünde .......... mahkemeleri yetkilidir.'' şeklinde bir ibare yer almaktadır. Peki gerek dikkat etmeden, gerek dikkat etsek bile bu maddeyi değiştirme imkanınız olmadan sözleşmeyi imzalamanız halinde bu yetki şartı hukuken geçerli olacak mıdır? Günlük hayatta çoğu zaman yaptığınız yetki sözleşmelerinin geçerli olmadığını bu noktada önemle belirtmek gerekir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili 17. maddesi yetki sözleşmeleri yapmayı ve bu sözleşmelerin geçerliliğini şarta bağlamıştır. Bu şart ise sözleşmenin tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılmasıdır. Dolayısıyla iki tarafın da tacir veya kamu tüzel kişisi olmadığı yetki sözleşmeleri her ne kadar imza altına alınsa bile hukuken geçerli olmayacaktır. Basit bir örnekle tüketici sıfatıyla yaptığınız sözleşmeler, iki tarafın da tacir olmadığı kira ve satış sözleşmeleri, tacir sıfatına haiz değilken tanzim edilen kambiyo senetleri vb. hukuki belgelerde yer alan yetki sözleşmeleri, yetki şartları hükümsüz olup doğabilecek bir hukuki uyuşmazlıkta o yer mahkemelerine müracaat zorunluluğunuz yoktur.

İzah olunan sebeplerle bir yetki sözleşmesi yapmak istiyor isek iki tarafın da tacir veya kamu tüzel kişisi olup olmadığına özellikle dikkat etmek gerekir, aksi halde istenilen hukuki sonuca ulaşılamayacaktır. Duruma karşı taraftan bakar isek imzaladığımız bir sözleşmede yer alan yetki şartı yine HMK 17. maddesinde yer alan koşulları sağlamıyorsa panik yapmamak, hukuki uyuşmazlığımızda yetki sözleşmesinin hükümsüz olduğu bilinciyle ilgili yasalar uyarınca genel veya özel yetkili mahkemeleri tespit etmek gerekir.